Osmanlı Tarihi ve Tarihin Paradigmik İlkeleri -xııı- (*) (Mustafa Özcan, 21 Ekim 2015)


Osmanlı Tarihi ve Tarihin Paradigmik İlkeleri -xııı- (*)
Bu yazı dizisinde ele almakta olduğum genel tarih ile ilgili denemelerde genel tarihe farklı ölçeklerden bakışta nelerin kapsam dâhiline girmekte olduğu konusuna değinmeden geçmenin tarihi bütünselliğini (holizmini) anlamak bakımından bir eksiklik yaratacağını düşünüyorum. Bu doğrultuda dizinin şimdiki denemesinde tarihe farklı ölçeklerden bakıldığında görülen pencere içine nelerin girdiğini kısa da olsa aktararak irdelemek istiyorum.

Burada farklı ölçeklerden kastedilen şey ele alınan tarih anlatısının kapsadığı zaman/mekân boyutudur. Doğaldır ki zaman/mekân boyutu, yani kronolojik mesafe ve kozmik kapsam ne denli kısa ve küçük olursa anlatının içeriğindeki olgu, olay ve varlıklar o denli az ve küçük olmaktadır. Diğer bir deyişle, anlatı az bir zaman içinde ve küçük bir mekân için ele alındığında kaçınılmaz olarak yerel tarih alanına girilmek durumunda kalınacaktır. Ama en uzun zaman ve en büyük mekân diye bir tanımlama yaparsak bu kaçınılmaz olarak evrensel zaman ve evrensel mekânın tümünü dikkate almamız gerektiği anlamını taşımaktadır.

Bu tanıma giren tarih anlatısı şimdilerde dünya literatüründe “Büyük Tarih” diye nitelendirilmektedir. Bu tarih biçimi İngilizcede “Big History” terimi ile belirtilmiş olduğundan kavramın Türkçedeki karşılığı için de ayni sözcükler kullanılmaktadır. Nitekim konuya ilgi duyanlar için, orijinali İngilizce olan Cynthia Stokes Brown’un kitabının da Türkçeye bu doğrultuda Büyük Tarih adıyla çevrildiğini belirteyim (**). Kitap, bu yeni anlayış biçimini temsilen tarihsel bilgiyle sağın bilimsel bilgiyi tümleştirerek tarih anlatısına kozmik-holistik bir boyut kazandırıyor.  Böylece de bir bakıma, holistik tarih yaklaşımına geçiş yapılmış olunduğunu yeri gelmiş iken ifade etmek isterim.

Genel olarak bakıldığında, büyük tarihte konular zaman ve mekân kapsamında en geniş mahiyet ite ele alındığından, anlatının evrenin başlangıcı olan 13,8 milyar yıl önceki Büyük Patlama, “Big Bang” ile başlatılıp insanlığın geleceği hakkındaki öngörülere dek sürdürülmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, Büyük Patlama ve ondan 300 milyon yıl sonra ortaya çıkan ilk galaksiler ve yıldızlar birinci aşama olma mahiyeti ile kozmik evre başlığı altında toplanılıp anlatılırken, 4,5 milyar yıl önce başlayan yerkürenin jeolojik tarihindeki gelişmeler ikinci aşamanın anlatısı olarak ele alınmaktadır. Üçüncü aşamada abiyogenez ve biyolojik evrim canlılık evresi başlığı altında anlatılırken son aşamada ise insanoğlunun dünyası, geleceğini de içine alacak şekilde sağın (ampirik) tarihsel anlatıya konu yapılmaktadır.

Büyük tarih konusunu ele alıp kitap yazmış yazarların bu bölümlemelerde az-çok da olsa bazı farklılıklar gösteren ele alışlara sahip olabildiğini bu noktada anımsatayım. Ancak bölümlerde kapsanan müfredat içeriklerindeki farklılıklarının belirgin bir şekilde miktar ve nitelik bakımından çok daha fazla olduğunu da özellikle vurgulamam da yarar var sanırım.
Büyük tarih konusunu gelecek denemede işlemeyi sürdüreceğim.

Mustafa Özcan (21 Ekim 2015)
__________________________________
(*) Devamı gelecektir

Bir cevap yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.