Marcel Boll’ün Matematik Tarihi Kitabı Üzerine (Mustafa Özcan, 22 Mart 2014)


Marcel Boll’ün Matematik Tarihi Kitabı Üzerine
Bülent Gözkan’ın çevirisi ile İletişim Yayınları Başvuru Dizisi’nden 2003 yılında yayımlanmış olan bu kitap Türkçe’de matematik tarihini özet bir bakış ile gözden geçirmek isteyenler için çok uygun bir seçimdir. Kitabın Fransızca orijinalinin ilk baskısı küçük hacimli “cep kitapları” yayımlamakla ünlü Presses Universtaires de France’ın “Que sais-je?” dizisinin 42’ncisi olarak 1941’de yapılmıştır. Daha sonra pek çok baskısı yapılan kitap Türkçeye 11. baskısından aktarılmıştır.

Kitabın arka sayfasında tanıtım için aşağıdaki açıklama bulunmaktadır.

Matematiğin temel kavramlarını ve matematiğin tarihsel gelişimini kolay anlaşılır bir şekilde okuyucuya ulaştırmayı amaçlayan Marcel Boll, kitabını şöyle tanıtıyor: ”Okuyucu, bu sayfalarda kendisine bir şey öğretilmesi çabasıyla karşılaşmayacaktır. Asıl amacımız sezgisel, uyarıcı ve anlaşılır olmak olduğundan, zaman-dizinsel bir anlatımdan, bir seçkiden vazgeçtik. Bunun yerine, öne çıkan bazı ana düşünceleri, başlangıcından günümüze dek, yanlış adımları da atlamadan, her birini günlük yaşamdan alınan örneklerle, çok sayıda çizelge ve şekillerle aydınlatarak, karşılıklı bağlarını da ihmal etmeden ortaya koymayı uygun bulduk. Bu çalışma, maddi evrenin ve insani çabaların tekniklerine çok yakından bağlı, bu yaşayan ve son derece insani bilimin yapısına çok genel bir bakış sağlamayı amaçlamaktadır.”

Macel Boll (1886-1971)’ün Paris HEC’de verdiği fizik ve kimya dersleri profesörlüğünün yanı sıra hakkında belirtilecek pek çok şeyin en başında 1918-1958 yılları arasındaki 40 yıllık süre içinde yazdığı 45 kitap nedeni ile yazarlığının geldiği söylenebilir. Nitekim Boll’ün sadece “Que sais-je?” dizisinde altı kitabı daha vardır.

Öte yandan yazarın kitaplarında konuları ele alışına örnek olması bakımından Matematik Tarihi’nde izlediği tarzına dair olan bazı saptamalarımı yeri gelmiş iken de kısaca belirtmek istiyorum.

Boll matematiği sezgisel ve deneysel bakış yönünden işleyip irdeleyerek ele almayı yeğlemiştir. Bu kapsamda kitapta matematiğin kavramsal temellerini incelerken konuları matematiksel deneysellik için gerekli olan sezgisel çıkarıma dayalı keşif mantığı temelinde ele aldığı görülmektedir. Bu da yazarın matematiksel temelleri formalizm yerine Platonik idealizm veya diğer bir deyişle realizm perspektifinden bakarak kurguladığını göstermektedir.

Sonuç olarak belirtmek gerekirse, Boll genelde bilimlerle ilgili yazdığı diğer pek çok kitabında olduğu gibi burada da kitap içeriğini bütünsel (holistik) bakış ile, yani kuram-kılgı bütünlüğü ile ele almayı yeğleyerek yaşam için elzem olan somut gerçekçi bir tutumu benimsemiş görünmektedir.

Yaşamı bu tür anlayış ve kavrayış kapsamında algılamanın gerçeğin olasılıkla en yüksek doğrulukta anlaşılmasında ne denli güçlü olanaklar sergilemekte olduğunu diğer pek çok yazım da vurgulamış olduğumu anımsatmaktan geri durmayacağım.

Mustafa Özcan (22 Mart 2014)

Bir cevap yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.